Buna bakış açınız nedir?

bunlar hep felsefesizlikten. önce inancı sonra hayatın içini tanımlasa sorun kalmayacak. hayatın içi dediği sokak, ticaret, siyaset midir? yoksa bunlar yaşamın gerekliliklerinden doğan zorunlamalar mıdır? kendinizi eşinizle sohbet ederken ya da çocuklarınızla tatildeyken mi daha çok "yaşamakta" hissedersiniz yoksa kat mülkiyeti almak için notere giderken mi?

hayatın içi olarak tanımladığı bu zorunlamalar inanca katkı sağlamaz. bunlar ruhani tekamülün önüne geçen fiziksel engellerdir, çünkü zorunlamalardır. dini siyasetle bir arada ele almak insanla allah arasına girer. bu sadece siyasete değil, dine de zarar verir. örneğin atıyorum siz müslüman olmak istiyorsunuz. ama nefret ettiğiniz bir oluşum insanları sömürerek biz gerçek islamiyeti temsil ediyoruz diyor. geçmiş olsun artık allahın huzuruna çıkarken aklınızda yeni bir engel var. kim bilir, belki de allahın sizi o sömürüyü yapanlarla bir arada görmesinden korkarak dini bile terk ediyorsunuz. hele bir de ticarete inancı karıştırmanın korkunçluğunu düşünün. din nasıl bir alışveriş aracı haline getirilir? bir ayet dünyadaki hazinelerin tümüne değişilir mi? "bir insanın canını almak bütün insanlığın canını almak gibidir" ayetini kaç liraya geri verirsiniz?

ancak zaten ben allahın helal kıldığını açık açık haram ilan eden birisinin sözüne güvenmem. hapse atsınlar, korumaları, paralı askerleri salsınlar, suikast düzenlesinler, mafyaya versinler, zorbalıkla tehdit etsinler, elkoysunlar, hapse atsınlar.. bu gerçek değişmez. dine aykırı söylem söylemeleri hep bir denemeydi. "biz din insanıyız, bakalım dine aykırı bir şey dersek ne olacak?" diye tepki ölçmeydi. baktılar bir şey olmuyor yeni söylemler gelmeye başladı. yakında doğrudan laikliği hiçe sayıp şeriat ilan ettiklerini görürseniz şaşırmayın. allah zorbalara sadece günahları artsın diye izin verir. zamanı gelince herkesin hesabını önüne koyacaktır.

/r/KuranMuslumani Thread Link - v.redd.it